İçimizdeki Şeytan

Sabahattin Ali’nin ölümsüz romanı İçimizdeki Şeytan ilk defa tiyatro sahnesinde.

Ömer ve Macide’nin aşkları tıpkı İstanbul gibi karmakarışık. Şahane ama kusurlu, görkemli fakat derme çatma, tutkulu lakin kırılgan… Ömer bir yandan hayatının en güzel şiirini anlatırken, bir yandan da içindeki şeytanla yüzleşir…

“Onu gördüğüm an müthiş bir şey oldu ve ömrümün en ehemmiyetli dakikalarını yaşamaya başladım… Uzun kirpiklerinin gözlerinin altına düşen gölgesi zihnime ok gibi saplandı… Aklıma gelen tüm düşünceleri bir kenara itiyor zihnimi sadece Macide’yi düşünmekle meşgul ediyordum… Yaşamak ve âşık olmak ne güzel şey!”